Network Marketing Satışlarınız Yasal Mı?

Ben tabi ki bir hukukçu değilim ancak, sesli düşünmek istediğim bazı konuları burada masaya yatırmak, sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bu konuda belli bir tecrübemin olduğunu söyleyebilirim.

Ağ Pazarlama veya Network Marketing işinde para, tüketicinin cebinden çıkıp direkt olarak sizin cebinize girmez.

Eğer önce sizin cebinize giriyorsa faturayı kesen taraf olmak zorundasınız.

Fatura kesiyor musunuz?

Eğer kesmiyorsanız neden kesmiyorsunuz? Sebebi nedir?

Bu yaptığınız yasal mı? Mutlaka araştırın. Emin olun.

Dünyada ve Türkiye’de kanunlara uygunluğun denetleyici mekanizması eskiye göre çok daha sıkı bir şekilde bu konuyu takip ediyor. Bilginiz olsun.

“Bugüne kadar sorun olmadı ama Yavuz bey!” demeyin.

Bugüne kadar sorun olmaması demek bugünden sonra da sorun olmayacak olması anlamına gelmiyor.

Faturayı kesen satışı yapan taraftır.

Paranın tahsilatını yapan taraftır.

Para önce şirketin kasasına girmeli.

Legal olan budur. Yasalarla uyumlu olmak budur.

Komisyon dağılımı oluşan ciro sonrasında şirket tarafından sebebiyet verdiğiniz ciro miktarı ve ciro çeşidi nezdinde yapılmalı.

Dikkat. Sadece ciro miktarına göre değil aynı zamanda cironun çeşidine göre para dağılımı yapılır.

Para, (ciro) önce şirketin kasasına girer.

Eğer şirketin kasasına girmiyorsa, direkt olarak sizin cebinize giriyorsa (örneğin parayı elden alıyorsanız vs) bunun yasallığını mutlaka sorgulayın.

Sonra başınız belaya girmesin.

En emniyetli olan şekil, ürünün satışını yapan tarafın, firma olmasıdır.

Yasalar nezdinde hem daha eminyetli ticaret yapmış olursunuz aynı zamanda da müşteriniz koruma altında olur.

Siz de müşteriye yapacağınız olası ürün iade ödemesine karşı koruma altında olursunuz.

Satışı yapan taraf faturayı kesen taraftır.

Çoğu insan network marketingde satışı bizim yani iş ortaklarının yaptığını zanneder.

Firmadan aldın. Firma sana fatura etti. Sonra sen gittin müşteriye sattın. Parayı aldın. Kritik soru şu; fatura kestin mi? Eğer kesmediysen bu yasal mı? Araştır ve bu durumun kanunlar nezdinde uygunluğundan emin ol.

Klasik ticarette, yani bir anlamda “al-sat-kar elde et” işlerinde parayı kazandığınız an genellikle paranın müşterinin cebinden çıktığı andır.

Network Marketing işlerinde bu her zaman böyle olmaz.

Network Marketing işinin bir kısmı evet AL-SAT-KAR ELDE ET’tir ancak, tek gelir türü AL-SAT-KAR ELDE ET gelir türü değildir.

Ciro kaynaklı olan diğer gelirler de vardır.

Bu gelirlerin bazıları haftalık olarak ödenir, bazıları aylık olarak ödenir.

Kariyer bonusu, araba bonusu, tatil bonusu gibi bazı gelir türleri, yani bonuslar da  kazanıldıktan belli bir süre sonra ödenir. Önce “hakkediş” gerçekleşir. Hakedişin gerçekleştiği tarihler vardır. Hakkedişlerin ne zaman gerçekleşeceği komisyon planlarında genellikle yazılıdır. Mutlaka bunu yazılı komisyon planında görmek istediğinizi size sunum yapan arkadaşınıza söyleyin.

Hiçbir gelir miktarı veya türü verilen bir söz ve vaat olmamalıdır.

Network Marketing’de AL-SAT-KAR ELDE ET geliri (perakende gelir) haricindeki gelirlerin oluşması için o takvim ayının bitmesi beklenmek zorundadır.

“Benim bulduğum kişinin bulduğu kişinin bulduğunu bulduğunun bulduğu bir alım yaptığında ben ne kazanacağım?” sorusunun yanıtını ciro yani alım gerçekleştiği an bilemezsiniz.

Ay sonunu beklemek zorundasınız.

Firma kasasına girmiş olan para (ciro) miktarını görmek zorunda.

İşi inşa etmek deyimini sık sık kullandığımı benden duyarsınız.

Her bir alımdan para kazanmazsınız. Cirodan üzerinden para kazanırsınız.

O takvim ayının ilk günü saat 00:00 ile aynı ayın son günü saat 23:59 arasında gerçekleşen ürün alımları şirketin kasasına girmeye devam eder.

Genellikle 3 çeşit ürün alımı vardır.

1.Yeni distribütörlerin ilk alımları (başlangıç paketi)

2.Mevcut distribütörlerin kendi alımları (kendi kullanımları)

3.Müşteri alımları

Müşteri alımları yani 3ncüsü her firmada cironun bir kaynağını oluşturmaz.

Bu tür firmalara da dikkat edin. Bunların gerçekteki amaçları ürünü distribütöre satmak olabilir.

Distribütör ürünü çöpe mi atar, kendisi mi kullanır, semt pazarlarına çıkartıp aldığı fiyattan çok daha ucuza mı satar, odanın bir tanesi ürünle dolmaya mı başlar, birisine bedava mı verir…

Network Marketing firmaların bir çoğunun bu durum ile ilgili yani distribütörlerinin düşmüş olduğu bu durumla ilgili pek de kaygıları olduğunu ben bugüne kadar pek görmedim.

Bu noktada kendinize şu soruyu sormalısınız. Firmamın kaygısı ürünün nihai kullanıcıya mı satılması yoksa distribütörü olarak bana mı?

Size bir tüyo vereyim.

İyi Network Marketing firmalarının ürünleri genellikle yüksek kalitelidir.

Gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz.

Doğal olarak siz de kalitesi ucuza almak istersiniz diye düşünüyorum.

Kaliteyi ucuza almak istiyorsanız ürünün bulunduğu pazara gidin.

Ürünü bulun.

Sıkı pazarlık yapın.

Ürünü çok uygun fiyata alabilirsiniz.

Bir network marketing firmasına ait ürünler eğer pazarda satılıyorsa bilin ki o ürün çok büyük ihtimalle o distribütöre firması tarafından ihtiyaç fazlası olacak şekilde satılmıştır.

Yani çakılmıştır.

Ürünü satan kişi büyük ihtimalle o ay içinde kariyer yapmak adına veya komisyon ödemesini bir üst seviyeden alabilmek adına veya benzer bir gelir kaygısı ile bir kotayı veya kotaları tutturması gerekmiştir.

Bunun için de ya distribütör kaydı veya kayıtları yapması gerekmiştir ya da (eğer distribütör kayıtları yapamadı ise ki genellikle bu olmaz ya da her ay olmaz) yüklü miktarda ürün satın almak zorunda kalmıştır.

Kağıt üzerinde işlem yasaldır.

Alan memnun satan memnundur.

Firmanın kasasına para girmiştir. O distribütör de kariyer yapmıştır.

Sadece o aylığına komisyonu bi miktar daha yüksek olur.

Çok büyük ihtimalle almış olduğu daha doğrusu almak zorunda kaldığı o kadar yüklü ürün stoğunu tek başına kullanabilme ve/veya satabilme imkanı da yoktur.

Yani ürün stoğunu eritebilme imkanı yoktur.

Hal böyle olunca da şimdi yapması gereken şey, ürünü olabildiğince az zararına satabilmek paraya çevirebilmektir.

Olabildiğince yüksek bir fiyattan paraya çevirmektir.

Yüksek fiyat büyük ihtimalle kendisine mal olan fiyattan yüksek bir fiyat olamaz. Neden? Çünkü müşteriler gidip aynı malı başka bir distribütörden çok daha ucuza alabilir.

Network Ürünlerinin pazarlarda satılmasının sebeplerinden bir tanesi budur.

Siteler içinde küçük standlar kurup satılmasının sebeplerinden bir tanesi budur.

Zararı asgariye indirmek.

Ürünü olabildiğince paraya çevirmek.

Suç, hata distribütörlerde değildir.

Suç firmalardadır.

Sunumlarda her şey harika anlatılır.

Kimse benim yoğurdum eksi demez.

Kişiye başına gelebilecek olan bu tür şeyler baştan anlatılmış olsaydı büyük ihtimalle o kişi kaydolmazdı.

Sunumda her şey harikadır. İş sahaya geldiğinde ve gerçekler yavaş yavaş su yüzüne çıkmaya başladığında işler değişir.

Firma, distribütörüne yani İŞ ORTAĞINA TÜKETİM FAZLASI MAL ÇAKMIŞTIR.

Firma ortağını kandırmıştır.

Başta söylemediği daha doğrusu söyleyemediği şeyi sahada önüne koymuştur.

Amaç bana sorarsanız firmaların doymak bilmez karlılığıdır.

Ben her zaman şunu söylüyorum.

“İyi firma ayrı bir şey, doğru firma ayrı bir şeydir”

Çalıştığınız veya çalışmak üzere olduğunuz firma bu anlamda doğru bir firma mı? Emin olun.

Kar elde etmek için firmaların bir çoğunun ilk gözden çıkarttıkları taraf distribütörlerdir.

Kağıt üzerinde distribütör firmanın ortağıdır ancak, sahada kölesi olmuş durumdadır.

Sektördeki bu tür sıkıntıları gayet iyi analiz etmiş, AR-GE çalışmalarına ciddi bütçeler ayırmış olan firmalar vardır.

Distribütörlerine, kişisel kullanım fazlası ürün çakmayan firmalar da mutlaka vardır.  Araştırın.

İlk alım ciroları

Bir kişi şirket ortağı olurken bir kit satın alır.

Bu genellikle tartışılan bir konudur.

Yeni iş ortağı neden ürün almak zorunda kalıyor.

Bana sorarsanız ürün almak zorunda kalmamalı. Yani zorunluluk olmamalı.

Bu benim kişisel görüşüm.

Ancak, bedava da olmamalı.

Sonuçta ürün alarak başlamasa da belki de global olarak çalışan bir firmanın lojistik, dağıtım sistemini kullanacak.

Bunun bir bedeli olmalı.

Firmaların bazılarının ücretsiz üyelik açtıklarını biliyoruz.

İtirazım yok.

Firma kişiye bu şekilde bir jest yapmış olabilir ancak, bu kriter tek başına bir firmanın diğerlerine göre daha ahlaklı, daha etik çalışan bir firma olduğunu da göstermez. Dikkat.

Sonra, “Yavuz bey siz haklıymışsınız” demek zorunda kalmayın.

Ben şöyle düşünüyorum.

Eğer ciro olmayacaksa, yani bir ürün alımı olmayacaksa neden ticaret yapalım ki?

İşimiz gücümüz kalmamış bir birimizle oyun mu oynayacağız?

Bu benim sesli düşüncelerim.

Bir iddia değil.

Aksini düşünüyor olabilirsiniz.

Saygı duyarım.

Şuna herhalde kimsenin bir itirazı olmaz; ciro varsa kar vardır!

Ciro yoksa kar yoktur.

Bir firma eğer yeni distribütörlerine ücretsiz üyelik veriyorsa, bu organizasyonun bir sosyal medya profili arkadaş listesinden farkı nedir?

Bu insanlar hoşça vakit geçirmek için mi distribütör oldular?

Ücretsiz üyelik veren firmalar herhalde ürünü ücretsiz vermiyorlar diye düşünüyorum. Araştırın.

Ticaret varsa para kazanırsınız. Ticaret yoksa para kazanamazsınız.

Ortada bir ürün yoksa, ciro yoktur.

Ciro yoksa kazanç yoktur.

Karlılık yoktur.

O zaman ticareti neden yapalım ki?

Mevcut distribütörlerin kendi alımlar

Distribütörlerin kendi ürünlerini almaları cironun diğer çeşididir.

Düzenli veya düzensiz her türlü distribütör ürün alımı o aya ait cironun bir kısmını oluşturur.

Benim en çok tercih ettiğim ciro türüdür.

Daha evvel distribütör olmuş olan kişilerin kendi ürünlerini o takvim ayı içinde almaları şirketin kasasına o takvim ayı için para girişi anlamına gelir.

Hatırlayın. Ciro temelde 2ye ayrılıyor.

İlk alımlar kaynaklı ciro.

Ödemesi genellikle haftalık olarak yapılır.

Farklı farklı firmalarda farklı şekilde adlandırılabilir.

Team bonus gibi..Takım kurma bonusu gibi..

Mevcut distribütörlerin kendi kullanımları amaçlı ürün alımları kaynaklı ciro, dolayısı ile bundan dolayı oluşan karlılık, bana sorarsanız network marketing işinin en zor anlaşılan daha doğrusu anlaşılmayan tarafıdır.

Genellikle işleri iyi giden değil de işleri bozulmuş olan kişilerin daha hızlı bir şekilde anladığı, daha doğrusu belki de anlamak zorunda kaldığı ciro türüdür.

İşleri tıkırında olan insanlar genellikle network marketing sunumunu pek dinlemek istemezler. İşleri iyi gittiği için buradaki vizyonu ve fırsatı göremezler.

Fakirdim sonra network marketing yapmaya başladım sonra zengin oldum hikayelerinin kaynağı da budur.

Bu cümleyi daha açık hale getireyim. Fakir değildim de işlerim bozuldu. Veya hayattan keyif almamaya başladım. Hayatın zorlukları artık benim için dayanılmaz olmuştu. Arayışa girdim. Network marketing daha evvel bir çok kez bana anlatılmıştı. Anlamadım. Şimdi geriye dönüp baktığımda dinlememiş olduğumu görüyorum.

Bir insan eğer mutlu ise network marketing fikri genelde onu rahatsız eder.

Çoğu hikayenin benzer olma sebebi yukarı anlattığım sebepten dolayıdır.

Şu an işleriniz iyi gidiyor olabilir. Allah daha iyi etsin ancak, ezici çoğunluğun işleri ya iyi gitmiyor ya da kısa bir zaman içinde bozulacak.

Mevcut durumda klasik ticaret yapan ve gayet de iyi kazanıyor durumda olan, aynı zamanda network işi yapan değerli bir kardeşimin bir sözü beni hep gülümsetir.

“Bir gün hepimiz batacağız!”

Evet konumuza geri dönelim.

Distribütörlerin ürün kullanımı dolayısı ile oluşan ciroyu anlamaya devam ediyoruz.

İnsanların bir türlü anlamadığı, anlayamadığı ancak, zaman özgürlüğünün oluşmaya başladığı yer bu cironun artmaya başladığı andır.

Bu konuda size garip gelebilecek olan bir düşüncemi de sizlerle paylaşmak isterim.

Ben, özgürlük fikrinin insanları genellikle ilk etapta rahatsız eden bir fikir olduğunu düşünüyorum.

Network marketing insanlara özgürlük sunan bir fikirdir ancak, insanlar özgürlük fikrine henüz hazır değildir.

Özgürlük fikrine hazır olsalar dahi özgürlüğün network marketing ile gelebileceği düşüncesine, fikrine hazır değildir.

Ben mecburiyetten network marketing yapmaya başladım.

İlk etaptaki amacım özgür olmak değildi. Para kazanmaktı. Ticaret yapmaktı. Bunu yaparken de sermaye yatırımına girmeden ve risk almadan yapmaktı.

Çok şanslıyım ki 15 yılın sonunda doğru firma ve insanlar ile çalışmaya başlayabildim.

Network Marketing sektöründe çalışacağınız doğru firma ve çalışacağınız doğru insanları genellikle daha sonra bir veya birkaç firma deneyimi yaşadıktan sonra bulursunuz.

Network Marketing’in bir türlü anlaşılmamasının veya anlaşılamamasının sebebi bence budur. Yani insanların özgürlük fikrine henüz hazır olmaması ve/veya network marketingin o özgürlüğü onlara verebileceğine inanmamaları.

Herkes özgür olmak ister ancak, özgürlüğünü network marketing ile elde edeceğine inanmaz veya inanamaz veya inanır başlar sonra bırakır.

Peki neden bu ciro türü sizi özgürleştirir?

Bir defa şunu söylemiş olayım. Ben hiçbir zaman sınırsız bir özgürlüğe inanmadım. İnanmam.

Bu inancım network marketing için de geçerlidir.

Network Marketing mükemmel değildir. Daha iyidir.

Ürün kullanıcılarının (ister müşteri ister distribütör) her ay yaptıkları düzenli veya düzensiz ürün alımları bir ciro türünü oluşturur.

Dikkat. Parayı hemen kazanmasınız.

Ertesi ay tekrar alırlar. O cirodan tekrar para dağılımı olur.

Bir sonraki ay içinde yapılan ürün alımı tekrar para dağılımı getirir.

Her ay yapılan ürün alımları o ay için ciroyu yani komisyon ödemelerini getirir.

Kısaca şunu söyleyebiliriz.

Bir kişi ürün kullanma fikrini bir kez kabul ettiğinde, faydasına inandığında yapacağı her alım ciro hanenize puan olarak yansır.

Ne kadar çok kişi alım yaparsa puan hanenize yazılan ciro o kadar fazla olur.

Ciro ne kadar fazla ise karlılığınız da o kadar fazla olur (her firmada değil. dikkat!!!). Bu konuyu araştırın.

Ne zaman kazanacaksınız?

Ay bittiğinde.

Bu gelir türünde cironun kümülatif toplamına bakılır.

Firma bu gelir türünde kümülatif toplama bakmak zorunda.

Kendisine önce şu soruyu soracak?

“Ahmet’in sebebiyet verdiği ciro Ekim ayı içinde toplamda ne kadar olmuş?”

Sonraki sorusu şuna benzer bir sorudur.

Ahmet bu ciroyu tek başına mı yapmış yoksa başkalarının da emeği var mı?

Sonraki soru.

Eğer varsa kim(ler)in ne oranda emeği var?

Firmaların komisyon planlarının yanıt verdiği sorular tabi ki yukarıdaki sorular kadar az sayıda değildir.

Ben size kolay anlayasınız diye pratik şekli ile anlatmaya çalışıyorum.

Ay sonu Ahmet’in sebep olduğu ciro diyelim ki 500,000 lira olsun.

Şirket der ki “Bu cironun bir kısmı benim, bir kısmı benim değil”

Örneğin %40’ı benim %60’ı benim değil.

Peki kimin?

Ciro kim veya kimler tarafından oluşturuldu ise onların.

Peki %60’ı nasıl paylaştırmalıyım ki kavga etmesinler?

Komisyon planında detaylı olarak yazılıdır.

Firmaların komisyon planlarını çok iyi şekilde inceleyin.

Orada her tür detayın yazılı olması gerekir.

Firma ne kadar para dağılımı yapacak?

500,000 liranın %60ını dağıtacak.

Yani 300,000 lirasını cironun oluşmasına direkt olarak yol açanlar arasında veya dolaylı yoksa vesile olanlar arasında paylaştıracak.

O cironun oluşumuna direkt olarak katkı sağlayan kişiler, oluşan cirodan en büyük payı alır.

Hakkaniyet ve adalet de bunu gerektirir.

Birileri satışı gerçekleştirmiştir.

Diğerleri, yani herkesin deyimi ile söyleyeyim “üsttekiler” veya “tepedekiler(!)” satışı direkt olarak gerçekleştirmemiştir.

Tepedekilerin geliri, oluşan o ciro için cironun oluşumunu gerçekleştirenlere göre daha az olur. (Firmanın komisyon planı gerçekten adil bir komisyon planı ise)

Üsttekiler her zaman en çok para kazanmaz.

Üsttekilerin -eğer kazanıyorlarsa- (ya da çok kazanan birileriyse) çok para kazanmalarının sebebi, sadece üretimi yapılmış olan o ciro ile sınırlı bir ticaretlerinin olmaması kaynaklıdır.

O ciro gibi onlarca belki de yüzlerce ciro oluşum kaynakları vardır.

Ciroyu direkt oluşturanların gelirleri ile kıyaslandığında tabi ki daha az gelirleri vardır ancak, bu cirodan çok sayıda ciroya sahip oldukları için gelirleri daha yüksek olur.

Hepsinin mi? Hayır.

Her zaman mı? Yine hayır.

Ticaretlerinin şekline göre durum değişir.

Genellikle şirketler sağlıklı, sürdürülebilir bir finansal yapı kurmak zorunda oldukları için (eğer amaçları gerçekten bu ise tabi ki) cirodan elde edilen komisyon dağılımını bazı kriterlerle kısıtlamışlardır.

Aksi durumda komisyonları finanse edemezler.

Bunu ya örneğin ilk 3 derinlikten komisyon ödemek sureti ile kısıtlamıştır ya da mesela binary sistemlerde olduğu gibi “denge kurulduğu sürece ödeme yaparım” diyerek veya “kazancına bir üst limit koyarım” diyerek kısıtlamışlardır.

Bu kısıtlama kriterlerini koymazlarsa varlıklarını sürdürmeleri neredeyse imkansızlaşır.

Yani ben network ticaretimin tüm derinliklerinde oluşan cirodan da komisyon elde edeyim derseniz böyle bir dünyanın olmadığını size söylemeliyim.

Dolayısı ile cirolarınızın artması demek sizin gelirlerinizin her zaman artması anlamına gelmez.

Çalışmayı düşündüğünüz firmanın komisyon planını bilmeniz önemli.

Birisi size çok kazandığını söylüyorsa ona şu soruyu mutlaka sorun “Bu parayı kazanmak için ne kadar para harcadın?”

İyi araştırın.

İyi sorgulayın.

Bir kez karar verin ve bir daha kararınızı değiştirmeyin.

İnşallah siz ilk denemenizde doğru firma, doğru ürün, doğru sponsor ile çalışmaya başlarsınız.

Uzun bir yazı oldu ama umarım faydalı olmuştur. Sorular varsa bana aşağıdaki telefondan ulaşabilirsiniz. Teşekkürler.

Sizin başarınıza,

Yavuz Bağcı

Yavuz Bağcı telefon irtibat 0533 260 3607 (İlk haberleşme WhatsApp’tan olursa sevinirim. WhatsApp’ınız yoksa direkt arayın)

“Network Marketing Distribütörleri İçin Soğuk Piyasada Davet Formülü” kitabımı incelemek için tıklayın https://www.kitapyurdu.com/kitap/network-marketing-distributorleri-icin-soguk-cevrede-davet-formulu/418669.html?gclid=Cj0KCQjwhPfkBRD0ARIsAAcYycHWHKxcAdnFnUA88RlONfvzuYZUuNm_L9M8dIRalIvQXKvvlVWkGEIaAl2xEALw_wcB

90 Günlük Eylem Planı “Network Marketing’de ilk veya şu andan itibaren ilk 90 günlük masif patlama gücü ile işinizi inşa edin” Kursu incelemek için tıklayın https://www.udemy.com/ilk-90-gun/?couponCode=ILK.90.GUN

Network Marketing Liderlik Akademisi “Güçlü, kalıcı, güvenli ve karlı bir Network Marketing ticaretini yönetmenin sırlarını öğrenin” Kursu incelemek için tıklayın https://www.udemy.com/network-marketing-liderlik-akademisi/?couponCode=LIDERLIK.AKADEMISI