Bir İnsan Neden Eyleme Geçmez?
Yapmanız gereken şeylerin ne olduğunu çok iyi öğrenmişsinizdir ancak, bir türlü eyleme geç(e)mezsiniz?
Örneğin liste yapmanız gerektiğini, listenizle temasa geçmeniz gerektiğini, sunum yapmanız gerektiğini öğrenmişsinizdir ancak, bir türlü o eyleme geçemezsiniz. Neden?
Yıllardırca bunun sebebini düşünmüşümdür.
Sebebi çok basit. Hemen anlatayım.
İnsanlar olarak rastgele davranışlar içinde bulunan yaratıklar değiliz.
Her davranışımızın mutlaka bir nedeni vardır.
Örneğin, sunum yapıyorsak örneğin bunun mutlaka bir nedenden dolayı yaparız.
Sunum yapmıyorsak, bunu da mutlaka bir nedenden dolayı yapmayız.
Yani örneğin görüşme/sunum yapsak da bir nedenden dolayı yapıyoruz, yapmıyorsak da bir nedenden dolayı yapmıyoruz.
Şu anda bizleri kontrol eden bir güç var.
Bize bir şeyleri yaptıran veya bir şeyleri yaptırmayan bir güç var.
Hayatımızın sonuna kadar da o güçle yaşayacağız.
O güç, acı ve zevktir.
Sunum yapıyorsanız ya acıdan kurtulma ihtiyacınızdan dolayı yaparsınız ya da zevke ulaşma isteğinizden dolayı yaparsınız.
Acı ve zevk. Tek sebep bu.
Network marketing dünyasında insanların hedeflerini anlattıklarını duyarım.
Örneğin diamond olmayı hedefliyorlardır ancak, bunu yapamazlar. O hedefe bir türlü ulaşamazlar.
Eyleme geçmeleri gerektiğini çok iyi bilirler ancak bir türlü eyleme geçemezler ve kendilerine çok kızarlar.
Neden eyleme geçemezler?
Sebebine inmek lazım.
Acı ve zevk dinamiği.
Bu dinamiği anlamak işinizde kalıcı sonuçlar yaratır.
Bu dinamiği anlayamamak sizi network hayatınız boyunca sizi sürekli olarak tepkisel veya reaktif tutum içinde tutacaktır. ve doğal olarak istediğiniz sonuçları alamayacaksınız.
Network marketing işinizde yapmanız gereken bazı eylemler var, ödevler var, bunların ne olduğunu çok iyi biliyorsunuz, peki neden yapmıyorsunuz?
Neden erteliyorsunuz?
Ertelemek nedir?
Ertelemek, yapmanız gerektiğini bildiğiniz eylemi yine de yapmamaktır.
Neden?
Yanıtı yine çok basit: şimdi eyleme geçmenin ertelemekten daha fazla acı vereceğini biliyorsunuz da ondan!
Bazen de bu işte başarıyı o kadar çok ertelersiniz ki bu size eylemden daha fazla acı vermeye başlar. “Yapayım da kutulayım bari!” diyiverirsiniz.
Bunu dediğiniz zamanlar oldu mu?
Oldu…
Peki!..
Nedeni nedir sizce?
Yine aynı.
Acı ile zevki bağladığınız şeyleri değiştirdiniz.
Artık size acı veren şey eylem değil, ya da görüşme yapmak, sunum yapmak, hayırları duymak değil, sizce artık acı veren şey ertelemek oldu.
Aniden sunum yapmaya başlamak eskisi kadar acı vermez oldu çünkü, aniden, hemen, şimdi eyleme geçmezseniz ertelemek size daha çok acı verecek. Bunu biliyorsunuz. O sebepten dolayı eyleme geçtiniz. Görüşme yapmaya, sunum yapmaya başladınız.
O sebeple benden sık sık şunu duyarsınız. “Senin zamanın henüz gelmemiş! Herkes gibi senin de bir zamanın mutlaka var”
Bunu söylerken işte yukarıda anlattığım dinamiği kastediyorum.
Erteliyorsunuz, erteliyorsunuz, erteliyorsunuz,…ve sizi ne ben ne de başka bir güç harekete geçirebilir. Size ne ben ne de bir başkası görüşme yaptırabilir.
Size bir otel toplantısı, kamp da görüşme yaptıramaz.
Ne zaman ki ertelemek size dayanılmaz bir acı vermeye başlayacak, o zaman harekete geçeceksiniz.
Yoksa, hiç kimse sizi harekete geçiremez. Hiç kimse ve hiçbir güç.
Sizin de zamanınız gelecek.
Ertelemekten kaynaklı o acıyı siz de iliklerinize kadar, ruhunuza kadar yaşayacaksınız, işte o zaman eylemin acısı, hayırlar duymanın acısı, işi bırakan iş ortaklarınızın vereceği acı yaşadığınız o erteleme acısının yanında sönük kalacak, o zaman harekete geçeceksiniz.
İşte ancak o zaman reklam yapmaya başlayacaksınız.
İşte ancak o zaman herkesle konuşmaya, davetler almaya başlayacaksınız.
İşte ancak o zaman kendi sunumlarınızı, kendi kapanışlarınızı yapmaya başlayacaksınız.
İşte ancak o zaman mızmızlanmamaya başlayacaksınız.
İşte ancak o zaman bahaneler üretmemeye başlayacaksınız.
İşte ancak o zaman hedeflerinize birer birer ulaşmaya başlayacaksınız.
Sizin de bir zamanınız olacak. O zaman mutlaka bir gün gelecek. Canınızın çok yandığı o anı bir gün siz de mutlaka yaşayacaksınız. Bundan emin olabilirsiniz.
Sadece ertelemeye devam edin lüften.
Sizin başarınıza, Yavuz BAĞCI