Daveti En Kolay Şekilde Nasıl Yaparsınız?
Bu yazıda daveti en kolay şekilde nasıl yaparsınız onu anlatacağım. Öncelikle bu yazıyı okuduğunuzdan emin olun. Bu yazıda davetin ön aşamasını anlattım. Ön aşamasını doğru bir şekilde yapmadan doğru davet yapabilmek çok zor oluyor. Yazıyı okumak için buraya tıklayın
Kişiyi dinlediniz. Hayatta onu dinleyen belki de ilk ve tek kişi sizsiniz. Gevezelik yapmadınız. Ne bildiğinize odaklanmadınız. Süper. Doğru hareket. Ona odaklandınız. Onunla ilgilendiniz. Veriyi çektiniz. Elinizde veri var. Çok bilen çok konuşan değil çok dinleyen başarılı olur. Unutmayın.
Telefon numarası sizde mevcut.
Şimdi sıra davette.
Davetin ana mantığı şudur.
O kişiyi bulunduğu A noktasından gitmek istediği B noktasına götürmeye yardımcı olabilecek bir aracın ne olduğuna bi bakmak ister mi?
A noktası: Mevcut durum. Sıkıntılı durum. Olmak istemediği durum.
B noktası: Amaçladığı durum. Para, konum, zaman özgürlüğü anlamında seçeneklere sahip olmak vs
Araç: Sizin ürün ve/veya fırsatınız
Sizin aracınızın onu A noktasından B noktasına götürebileceğini siz biliyorsunuz. O henüz bilmiyor. Davet konuşmasını yaparken yukarıdaki durumu düşünün. Yukarıdaki durumu düşünürseniz kelimeler ağzınızdan otomatikman doğru şekilde çıkar.
Örnek.
“Ahmet bey merhaba. Yavuz Bağcı ben. Hatırladınız mı? Yaklaşık 20 gün evvel sizinle metrobüste tanışmıştık. Oldukça detaylı bir sohbet yapabilme imkanımız olmuştu. O uzun yolculuğu bana kısa ettiğiniz için size bir kez daha teşekkür etmek istedim. (Övgüleme). Konuşmamızda dikkatimden kaçmayan bir içerik vardı. Bana ….sorununuzdan bahsetmiştiniz. Sizi dinlerken de acaba size nasıl yardımcı olabilirim ile ilgili kafamda kendi kendime sorular soruyordum. Olası çözüm önerimi paylaşma konusunda kafamda olgunlaştırmadan o an sizinle paylaşma konusunda acele etmemem gerektiğine karar verdim. Geçen 20 günde epey bi olgunluk kazandırdım. Yani kısacası sizinle ilgili bir plan yaptım. İyi mi yaptım kötü mü yaptım bilemedim. Sizin gıyabınızda sizinle ilgili planı sizinle paylaşmamı ister misiniz bilemiyorum ancak, en azından bir çay içmiş oluruz derseniz büyük bir keyifle sizinle paylaşabilirim. Ne dersiniz tekrardan bir araya gelmek sizce nasıl bir fikir olurdu?”
Eğer adaya bu tür cümlelerle yaklaşırsanız yanıtı çok büyük ihtimalle evet olacaktır.
Evet yanıtı vermesini sağlayan dinamiklere hep birlikte bakalım. Davetin analizini yapalım.
- Davetin öncesinde onu dinlemiştiniz. Kimsenin kimseyi dinlemediği bir dünyada onu dinlediğiniz için sizi sevmişti.
- Artık kimsenin kimseyi düşünmediği bir dünyada onu düşündünüz. Onun sorunu için mesai yaptınız. Bir plan hazırladınız.
- Son derece kibar, itici olmayan bir yaklaşımla onu planınıza sunumunuza bi bakmaya davet ettiniz.
Davet Formülü kitabında bol miktarda yaşanmış örnek bulabilirsiniz. Buraya tıklayarak sipariş edebilirsiniz.
Bu sektördeki dostlarımızı izliyorum. Davet kurgularına bakıyorum, kelimelerine ve cümlelerine bakıyorum ve gerçekten çok üzülüyorum. Tamamen sistem dışı, standart dışı kelime ve cümlelerle ve senaryodan bağımsız bir şekilde davet yapmaya çalışıyorlar. Ve tamamı davette başarısız oluyorlar. Darmadağın oluyorlar. Olurlar. Benceleriniz ile hareket ettiğiniz sürece, işinizi öğrenme zahmetine katlanmadığınız sürece, işiniz ile ilgili yazılar, kitaplar okumadığınız sürece, youtubeda eğitici videolar izlemediğiniz sürece başaramayacaksınız. Tekrar ediyorum. BAŞARAMAYACAKSINIZ ve insanlık dışı yaklaşım sergilediğiniz için size hayır diyen o insanları her defasında haklı çıkartmaya devam edeceksiniz.
İçinizden aklını başına toplayan, samimiyeti kaybetmeyen, insanlarla ilgilenen öğrenen birileri başaracak. Bundan adımın Yavuz Bağcı olduğu kadar eminim.
Öğrenmek zorundasınız. Öğrenme sabrını göstermek zorundasınız.
Yavuz Bağcı